Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yenileniyoruz!
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Peygamberlere İman

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Xio
Admin
Admin
Xio


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 2820
Başarı Puanı Başarı Puanı : 1018802
Rep Puanı Rep Puanı : 5008
Bölümü Bölümü : Forum Yönetimi / Turko Board Kurucusu / Asıl Admin
İş/Hobiler İş/Hobiler : Turko Board | Kurucu
Lakap Lakap : Niomi

Peygamberlere İman Empty
MesajKonu: Peygamberlere İman   Peygamberlere İman I_icon_minitimePtsi Ocak 25, 2010 9:18 am

· Peygamberlere iman ne demektir?
Yüce
Allâh, insanlara kendi içlerinden seçtiği son derece yetkin insanlar
aracılığıyla dinini bildirmiştir. Bu kimselere "peygamber" denir ki
Allâh ile kulları arasında bir elçi demektir.

Peygamberlik,
Allâh’ın insanlardan dilediğine verdiği bir görevdir. Çalışmakla elde
edilmez. İlk Peygamber, Hz. Adem son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)
dır. Bu ikisinin arasında, her millete kendi diliyle konuşan
peygamberler gönderilmiştir. Sayılarını Allâh’tan başka kimse bilmez.
Bunlardan bir kısmının adı Kur’an’da geçmektedir.

Peygamberler
de insandır. Bu bakımdan yeme, içme, uyuma, dinlenme, evlenme,
hastalanma gibi beşeri hususlarda diğer insanlarla aralarında bir fark
yoktur. Bunlar peygamberler için bir eksiklik değildir. Ancak hepsinde
mutlaka bulunması gereken ortak nitelikler şunlardır. Sıdk (doğruluk),
emanet (güvenilir olma), fetanet (çok zeki ve akıllı olmak), tebliğ
(bildirmekle yükümlü bulundukları hükümleri insanlara anlatmak), ismet
(günahsız olmak). Peygamberlerin, peygamberliğini insanlara ispatlamak
için Allâh kendilerine mucizeler vermiştir. Son peygamber Hz. Muhammed
(s.a.v)’e de böyle pek çok mucize verilmiştir. Fakat O’nun en büyük ve
sürekli mucizesi, hiç şüphesiz ki Kur’an’dır.



· Mucize nedir?
Sözlükte
aciz bırakan, güçsüz kılan, karşı konulmaz, harika olay, kudretsizlik
ve takatsızlık veren iş anlamlarına gelen mucize, dini bir terim
olarak, insanların benzerini meydana getirmekten aciz kalacakları,
peygamberlik iddiasında bulunan zattan adetin hilafına ve tabiat
kanunlarının aksine olarak ve meydan okuma üslubu ile zuhur eden
harikulade olay demektir. Peygamberin nübüvvet davasını ispat ve
doğrulamak amacıyla gösterilirler. Herhangi bir olayın mucize
olabilmesi için onun nübüvvet görevi verilmiş kişilerin elinde ortaya
çıkması gerekir. Mucize gerçekte Allah’ın fiilidir, “peygamber
mucizesi” denilmesi mecazîdir. Mucizenin, tabiat kanunlarının çok
üstünde ve onlara aykırı olması, iddiaya uygun olarak ortaya konulması,
bir yalanlama ya da inkârdan sonra meydana gelmesi ve insanoğlunun aciz
kaldığı bir olay türünden gerçekleşmesi gerekir.

Peygambere
verilen mucizeler, bir yönüyle imanın temel esaslarından olan
nübüvvetle, diğer yönüyle de vahiy ile alâkalıdır. Dolayısıyla mucizeye
inanmak gerekir: “Dediler ki: 'Ona, Rabbinden mucizeler indirilseydi
ya!'. De ki: 'Mucizeler ancak Allah katındadır ve ben ancak apaçık bir
uyarıcıyım.” (Ankebut, 29/50) Muceze akıl bakımından da imkansız
değildir. Çünkü her an insanın çevresinde meydana gelen olaylar ve
hayatın her alanı mucizelerle doludur. Varlıkların yaratılmaları,
ömürleri tamamlanınca yok olmaları ve hayatın kesintisiz olarak devam
etmesi bunun en güzel örneğidir. Sürekli müşahede ettiğimiz ve bu
nedenle değişmez sandığımız tabiat kanunlarını var eden Allâh’tır.
Allâh bu kanunları dilediği zaman, peygamberlerinin peygamberliklerini
ispat için değiştirebilir. Bu durumda mucizenin vukuu için aklî bir
engel yoktur.



· Mucize cesitleri nelerdir?
Hz.
Peygamber’in nübüvveti esnasında ortaya koyduğu mucizeler, manevî
(aklî), hissî (maddî) ve haberî olmak üzere üç şekilde
sınıflandırılmıştır. Manevî mucizeye en büyük örnek Kur’an’dır. Çünkü
Kur’an her çağdaki akıl sahibi insana hitap eden, akıllara durgunluk
veren, başkalarının benzerini meydana getirmekten aciz kaldıkları büyük
ve ebedî bir mucizedir: “Eğer kulumuza (Muhammed'e) indirdiğimiz
(Kur'an) hakkında şüphede iseniz, haydi onun benzeri bir sure getirin,
eğer doğru söyleyenler iseniz Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve
bunu ispat edin).” (Bakara, 2/23). Bir hadiste de şöyle buyurulmuştur:
“Hiçbir peygamber yoktur ki, onlara kendi zamanlarındaki insanların
inandıkları bir mucize verilmiş olmasın. Bana mucize olarak verilen ise
ancak Allah’ın bana vahyettiğidir.” (Buhârî, İ’tisâm, 1). Hissî mucize
olarak, Ay’ın ikiye bölünmesi, Hz. Peygamber’in parmaklarının arasından
suyun akması, bir ziyafet esnasında zehirlenmek istenince olaydan
haberdar olması, bir hurma kütüğünün teessürünü inilti şeklinde
duyurması; haberî mucizeler için de Hz. Peygamber’in Mekke’nin fethi,
İslam’ın tebliği ve meydana gelen savaşlarla ilgili açıkladıkları olay
ve haberler örnek olarak gösterilebilir.



· Keramet nedir?
Sözlükte
değer, kıymet gibi anlamlara gelen kerâmet, dini bir kavram olarak
Peygamberlik iddiasıyla bir ilgisi olmaksızın bir mü’minde harikulâde
(olağan üstü) bir halin meydana gelmesi demektir. Şayet bu hâl
kendisinde meydana gelen kimse amelleri sâlih olan biri değilse o
hârikulâde hale istidrâc adı verilir. Keramet, Allah’ın veli kuluna bir
ikramıdır. Asıl kerâmet, kişinin istikâmet üzere bulunması, hal ve
hareketlerinin Kur’an ve Sünnet’e uygun olmasıdır.



· Vahiy nedir, cesitleri nelerdir?
Sözlükte
gizli konuşmak, emretmek, ilham etmek, îma ve işâret etmek, seslenmek,
fısıldamak, mektup yazmak ve göndermek anlamlarına gelen vahiy, dini
bir terim olarak, Allah’ın Peygamberlerine iletmek istediği
mesajlarını, doğrudan doğruya veya Cebrail vasıtasıyla bildirmesine
denir.

Kur’ân ve diğer kutsal
kitaplar, vahiy ürünüdür. Vahiy, ilâhi ve gayr-i ilâhi olmak üzere iki
kısma ayrılır. İlâhi vahiy, Allah’ın vahyi demek olup 5 çeşittir:

1- Cebrail’e (Necm, 53/10) ve diğer meleklere vahyi (Enfâl, 8/12).

2- Cansız varlıklardan yeryüzüne (Zilzâl, 99/4-5) ve gökyüzüne (Fussilet, 41/12) vahyi. Bu vahiy, “emretmek” anlamındadır.

3- Canlılardan bal arısına vahyi (Nahl, 16/68-69). Bu vahiy, ilham, içgüdü anlamındadır.

4-
İnsanlardan Hz. Musa (a.s)’ın annesine (Kasas, 28/7) ve Hz. İsâ
(a.s)’ın havarilerine (Mâide, 5/111) vahyi. Bu vahiy, fıtrî ilham, îma,
emir anlamındadır.

5- Peygamberlere
vahiy (Nisâ, 4/162. A’râf, 7/117, 160) Bu vahiy, ıstılâhî anlamdaki
gerçek vahiydir. Vahiy denince ilk akla gelen bu vahiydir. Bu vahiy,
sözlü, sözsüz ve Cebrail vasıtasıyla olur. Sözlü vahiy, Allah’ın perde
arkasından Peygamberine hitap etmesidir. Sözsüz vahiy; rüyada veya
uyanık iken vahyin Peygamberin kalbine ilkası şeklinde olur. Cebrail
vasıtasıyla vahiy;

a) Peygamber uyanık veya uykuda iken vahyi Peygamberin kalbine ilkası ile,

b) Cebrail’in melek veya insan suretinde vahiy getirmesi ile,

c) Cebrail görünmeden vahyin çıngırak sesi şeklinde gelmesi ile olur.

Vahyin
geliş şekillerinden bir kısmı, Şûrâ suresinin 51. âyetinde
bildirilmiştir. Vahiy, Allah ile Peygamber arasında bir sırdır.
Mahiyetini insanların tam anlaması imkansızdır. Vahiy geldiği anda
Peygamber titrer, rengi değişir, alnı terler ve nefesi sıkışırdı. Hz.
Muhammed (a.s.) gelen vahyi aynen hafızasına alır (Kıyamet, 75/16-19),
sonra vahiy katiplerine yazdırırdı. Her sene Ramazan ayında inen
âyetleri ve sûreleri Cebrail’e okuyup arz ederdi.

Gayr-i
ilâhi vahy yani ilâhi olmayan vahy ise, cin ve insanlar arasında
cereyan eden vahye denir. Zekeriya (a.s)’ın kavmine vahyi gibi (Meryem,
19/11), bu vahiy, imâ ve işâret etmek anlamındadır. Şeytanın şeytana
vahyi gibi (En’âm, 6/121); bu vahiy, fısıldamak ve gizli konuşmak
anlamındadır.



· Ilham nedir?
İlhâm,
Allah’ın doğrudan veya melek aracılığıyla iyilik telkin eden bilgileri
insanın kalbine ulaştırması, feyz yoluyla kalbe gelen özel bir anlam ve
bilgi, kalbe konulan iyilik hissi, hayır duygusu demektir. Bir âyette,
Allah’ın insan benliğine hem takvâyı hem de fücuru (kötülük duygusunu)
ilham ettiği belirtilmektedir (Şems, 91/Cool. İnsan kalbine bazı
bilgilerin ilham edilmesi mümkün olmakla birlikte bunlar genel
geçerliliği bulunan kesin bilgi kaynağı teşkil etmez ve dîni konularda
delil olarak kullanılamaz. Zira ilhama dayalı bilgiler kontrolü mümkün
olmayan sübjektif bir nitelik taşır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://utkuygun.com
 
Peygamberlere İman
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Allah'a İman
» Meleklere İman
» Kitaplara İman
» Ahirete İman
» Kadere İman

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Dinimiz İslam :: Temel Bilgiler-
Buraya geçin: